21 Ağustos 2014 Perşembe







   Henüz 20 yaşındaydım. Kalbim boştu. Bomboş..

   Onu tanıdım, orada bir yerlerde sessizce duruyordu. Benden önce kimleri sevmişti? Kimlerin gözlerine bakmış, kimlere sevgilim, sürurum demişti? Bilmiyordum. Önemi de yoktu bunların. Hüzünlüydü kalbim. Bir bahane bulup onu daha iyi tanımak, tebessümlerine şahit olmak, hatta tebessümlerinin sebebi olmak istiyordum. Ona karşı duyduğum hislerden haberi bile yoktu belki de. Sonunda duygularıma dilim tercüman olmuştu. Söylemişti tüm hissettiklerimi.

   İşte böyle başladı sevda…

   Heyecanlandığında ve şaşırdığında “ Allah-u Ekber ” diyordu. Kim bilir kaç kere seccadem ıslanmıştı onun için.. Sağlıksız beslendiğime kızıyor, aman haa ! Namazlarına dikkat et diyordu. Evlilik düşlüyor hayallere dalıp gidiyorduk öylece.. Ona ayetler okuyor, öğrendiğim yeni ayet tefsirlerinden bahsediyordum. O ayetler üzerine konuşuyorduk. Bazen beni kitaplarımdan kıskanıyor “ Git kitaplarınla ilgilen” diyordu. Bilmiyordu ki nasıl Allah’ı sevdiğim için o yaratıcıya layık olabilmek için onunla ilgileniyor, değer veriyor ve seviyordum. Aynen öyle de sevdiğime yakınlaşmak onu kırmamak onu daha iyi anlayabilmek için kitaplarla ilgileniyordum.

   Günler.. haftalar.. aylar.. yıllar geçti. Sanki bozulmuştu büyü. Birçok hata yapmıştık olmayacak işlere girmiştik. Affettiremedik kendimizi O’na ve birbirimize.

   Onunlayken, onu özlüyordum adeta. Benim aşık olduğum gitmiş başka biri gelmişti yerine sanki. Belki de ben gittim değiştim bilemiyordum. Çok sorguluyor, geceleri uykularım bölünüyor ama “neden? “ sorusuna cevap bulamıyordum. Hata ikimizde de vardı sanırım. Samimiyeti kaybetmiş birer yabancı olmuştuk adeta..

   Ve gittik… Dur diyemedik ne kendimize ne sevdiğimize.. Dur kaybetme beni, ben sana mecburum.. Dur gitme biz mutlak Yaratıcıyı tekrar aramıza koyalım, tıpkı eskisi gibi… diyemedik ve kaybettik.

   Ve bitmişti her şey. Bilmiyordum asıl hikayenin asıl şimdi başlayacağını. Geceleri yalnızlık çöker ya yeryüzüne. İşte, o yalnızlık benim kalbime de çöküyordu her gece. Şiirler o, şarkılar o, ayetler o, düşünceler hep onu anlatıyordu bana..

   Bilmiyorduk nedenini bu soğukluğun. Belki de biliyor itiraf edemiyorduk. Ama özlüyorduk birbirimizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder